27 Eylül 2016 Salı

Beni Yakma(Shatter Me #3) -Tahereh Mafi | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Beni Yakma
Orijinal Adı: Ignate Me
Yazarı: Tahereh Mafi
Seri: Shatter Me, #3
Çevirmeni: Kader Çekerek
Yayınevi: Dex Kitap
Sayfa Sayısı: 400
Türü:
 Paranormal, Distopya, Aşk















ARKA KAPAK:
Omega Noktası’nın kaderi belirsiz. Juliette’nin tüm dostları hatta tanıdığı herkes, ölmüş olabilir. Savaş daha başlamadan bitebilir. Juliette, Yeniden Kurulus’un önündeki tek engel. Kendisi hayatta kalmayı başarabilirse Yeniden Kuruluş’un var olamayacağını biliyor. Ama Yeniden Kuruluş’u yıkmak ve az kalsın canını alacak olan adamı ortadan kaldırmak için Juliette’in aklının ucundan bile geçmeyen birinin yardımına ihtiyacı var: Bu kişi Warner. Düşmanlarını yok etmek için birlikte mücadele ederlerken, Juliette bildiğini sandığı her şeyin -Warner, yetenekleri ve Adam- yanlış olduğunu da keşfediyor.
YORUMUM:


Evet bir serinin daha sonuna geldik. Bu yorumu yazmak beni fazlasıyla üzüyor çünkü seriye nasıl veda edeceğimi bilemiyorum.Özellikle Warner ve Kenji’ye.

Serinin ikinci kitabı benim için seride en sevdiğim kitaptı.Üçüncü kitapta da fazla beklenti içine girdim daha fazla olay bekledim. Tam olarak istediğimi alamasamda bol bol WARNER sahnesi olduğundan kitabı çok sevdim. Warner’ı zaten çok seviyordum hakkında daha fazla şey öğrendikçe daha da sevdim. Onun hakkındaki hissettiklerimi anlatmak çok güç. Tek kelimeyle MÜKEMMEL olarak açıklayabilirim sanırım.

Gelelim Juliette’e acayip beklentim vardı bu kızdan. Hele ikinci kitapta saçını başını yolacaktım. Neyseki bu kitapta tam olarak istediğim özgüvene kavuştu. Aslında çok güçlü olup bir önceki kitapta anca oturması ve ağlayıp durması sinirlerimi bozmaktan başka bir şey yapmıyordu. O yüzden Juliette bu kitapta benim için gerçekten çok iyiydi. SONUNDA J SONUNDA!

Adam.. Diğer kitapta ona üzüldüğümü ve mutlu olmasını istediğimi söylemiştim. Hala öyle düşünüyorum çünkü Adam’a yazarın hafiften haksızlık ettiğini düşünüyorum. Warner’ı daha fazla sevelim diye biraz Adam eziklenmiş orası çok açıktı. Yani yazar bunu başarmış diyebilirim. Adam bu kitapta benim için fiyaskoydu.

Kenji. Bu çocuğu her zaman seveceğim. Seri boyunca daima sevdiğim tek karakterdi. Şebek, şakacı, güçlü ve bir o kadar yakışıklı. :D Onun konuştuğu sahnelerde yüzümde hep bir sırıtma vardı.Özellikle Juliette ile olan konuşmaları. Aranılan dost kesinlikle. Serinin tuzu biberiydi resmen.

Castle, Winston, Brendan, Alia, Lily, Ian ve James. Bu karakterler hakkında daha önceki yorumlarımda pek bahsetmemiş olabilirim ama her biri grubun önemli parçalarıydılar. Her karakteri ayrı bir sevdim diyebilirim.

Evet gelelim kitabın içeriğine. Kitap ilk başta yavaş bir tempoyla başladı. Bol bol Warner sahnesi vardı. Çok güzel bir şekilde ilerledi ama kitabın sonunu seriye hiç yakıştıramadım. Hatta son sayfayı okuduğumda sayfayı çevirdim bir de ne göreyim başka sayfa yok. İlk sayfa eksik falan sanmıştım ama meğer o kadarmış. Hayal kırıklığımı düşünün. Ve telefonu fırlatışımı.Yani sonunun kötü olduğunu düşünmüyorum ama öyle bir yerde bitmiş olmasına sinir oldum.Yani son sahnelerin oldu bittiye geldiğini düşünüyorum.Keşke öyle olmasaymış beni tatmin etmedi. Son sahne hariç zaten kitap muazzamdı. Aferin Tahereh. Ne yapacağın hiç belli olmuyor.Alkış.

 
Kitabın akıcılığından söz etmeme gerek yok sanırım. Tek sıkıntı yine çevirmenin değişmiş olması. Neden bu serinin çevirmenleri sürekli değişmiş anlamıyorum. Tamam değişti diyelim diğer kitapta çevrilen bir şeyi bu kitapta farklı çevirmek nedir? Keşke ingilizce okusaymışım. Neyse ikinci kitabın sonundan sonra direk son kitaba başladım. Ki kitap bende yoktu ve hiçbir kitapçıda da yoktu. O yüzden pdf olarak bitirdim. Neyse sonra kitabı sipariş vereceğim zaten.

Aşk, aksiyon, dram, fantastik ne ararsanız vardı.Kitabın başına oturduğum andan itibaren kitaba kilitlendim ve hemencecik bitirdim.Seriyi özleyeceğim kesinlikle. ÖZELLİKLE WARNER.WARNER.WARNER. Hatta bence seri devam etmeli. Yazar bize bir güzellik yapıp dördüncü kitap yazsa tadından yenmez.

Her kitabın sonunda kapağa değiniyorum evet ama resmen rezaletler. Hele bu kitabın kapağı. Üzüyorsun Dex üzüyorsun.

ALINTILAR:

"Karanlığın, şu sessiz saatlerin kendine has bir dili var sanırım. Sırlarımızın gizli kalacağı sanısıyla kendimizi en olmayacak zamanda korkunç bir savunmasızlığa bıraktığımız dakikalar bunlar, garip bir rahatlık hissiyle dolduğumuz. Bu karanlığınkalıcı bir örtü olmadığını, er ya da geç güneşin doğacağını unutuyoruz. Aydınlıkta asla dile getiremeyeceğimiz düşünceleri ve duyguları böyle anlarda söyleyivermek kolay."

*****

"Hiçbir silah, kılıç, ordu ya da kral, cümlelerden daha güçlü olamaz. Kılıçlar seni kesip öldürür ama kelimeler iliğine kadar saplanıp kalır ve seni yaşayan bir cesede çevirir, o saplandıkları yerde kanatır da kanatır."

 *****

"Söylemek istediğim her kelime ete kemiğe bürünüyor bir anda sanki, yere düşüp düşüp ayağa kalkıyorlar.Paragraflar çevremde kol kola girip duvar örüyorlar, her şekilde birbirine eklenmeyi iyi becerir onlar, kaçacak yer bırakmıyorlar bana. Kelimelerin arasındaki boşluklar bedenime tırmanıp ağzımdan içeri, göğsüme doluyorlar. Öyle boş ki içim uçacak gibiyim.
Nefes alıyorum. Bin bir zorlukla."

*****

"Sen korkağın tekisin," diye fısıldıyor. "Benimle olmak istiyorsun ama ödün kopuyor bundan. Utanıyorsun. Benim gibi birini istediğin için utanç duyuyorsun. Değil mi?"

*****

"Git," diyor. "Şuanda burada olmanı istemiyorum."
Kızıyorum. "O halde neden beni buraya geri getirdin? Beni görmek bile istemiyorsan..."
"Neden anlamıyorsun?"
"Neyi anlamı..."
"Seni seviyorum."

***** 

Artık korkudan korkmuyorum ve beni yönetmesine izin vermeyeceğim. Korku, benden korkmayı öğrenecek.

*****

'Kalbimin sesini duyuyor musun,' diye sormak istiyorum. 'Sevdiğin her şeyin listesini yapmak ve o listede ben de olmak istiyorum.'

*****

 "Eğer içinizden birinin vır vır sohbet ettiğini duyarsam, Brendan'ı gönderip tekmelettireceğim." 
    "Ben kimseyi tekmelemem."
    "Kendini tekmele Brendan." 
    "Biz niye arkadaşız hiç bilmiyorum." 
    "Kapayın çenenizi." Lily köşeden söyleniyor. 
    "Hanımefendiyi duydunuz, kesin sesinizi," diyor Winston. 
    Ian lafa karışıyor. "Konuşup duran sensin geri zekalı." 
    "Brendan, şunu tekmeler misin?" 

 *****

"Warner asla geç kalmaz, bu durum normal değil." 
"Sen nereden biliyorsun? Ne kadardır tanıyorsun ki onu? Beş ay mı? Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun onun hakkında her şeyi bildiğinden? Belki adam bir gece kulübünde, janjanlı yelekler giyip kankan dansı yaparak şarkı söylüyordur boş zamanlarında." 
"Warner janjanlı yelekler giymez." 
"Ha ama kankan dansı yapabilir diyorsun?" 



PUANIM:
4.2/5

Yazın En'leri | Mim


Uzun zamandır mim yapmıyordum vallaha bu iyi oldu. Mim için çoook teşekkür ederim Esra(Fighting!!) ^.^

1) Bu yaz okuduğun en güzel kitap?
Kore’deki Çatı Katımdan Sesleniyorum. Kore’ye dair her şeyi sevdiğim için ve yazarını zaten instagramda takıp ettiğim için kitabı da ayrı sevdim. Bu arada yazarın imza gününe gidip kitaba korece “fightiiiing” yazdırmayı da ihmal etmedim :D 

2) Bu yaz keşfedip okuduğun en güzel kitap?
Ada. Serinin devamını henüz okuma fırsatı bulamasamda güzel bir konusu vardı.Biraz Labirent serisini anımsattığı içinde ayrı sevmiş olabilirim.
  
3) Bu yaz okuduğun ve sana en büyük hayal kırıklığını yaşatan kitap?
Güzelleştiğim O Yaz. Jenny Han’ı sevdiğimi bilmeyen kalmamıştır. Tatbilb kitabından sonra bu serisininde özgün olacağını düşünmüştüm ama ama çok sıradan gelmişti. Gerçi kitabı sevdim ama daha olaylı bir şey bekliyordum. Ama Müge(instagramdan @miggyreads) serinin çok güzel olduğunu söyleyince yurtdışından seriyi komple satın aldım ama hala gelmedi :D
  
4) Bu yaz izlediğin en güzel üç film?
Film olarak Kod Adı:Uncle ı izlemiştim kafa dağıtmalık güzel bir filmdi. Genelde dizi izlediğim için filme vakit kalmadı.

5) Bu yaz dinlediğin en güzel şarkı?
Ember Island ın tüm şarkıları. Bu yaz bu kadını dinlemeye doyamadım.
Ve W dizisinin bu ostuna acayip sardım. Fazla güzel.

  
6) Bu yazı bir kelime ile tarif et?
Sıradan.

Bir mimin daha sonuna geldik. Yapmak isteyen varsa hemen kapsın ve yapsın :D 



23 Eylül 2016 Cuma

Beni Bırakma(Shatter Me #2) -Tahereh Mafi | Kitap Yorumu

Kitabın Adı: Beni Bırakma
Özgün Adı: Unravel Me
Yazar : Tahereh Mafi
Tür: Paranormal, Distopta, Aşk
Seri Sıralama : Shatter Me #2
Sayfa Sayısı: 424
Yayınevi: DEX
















ARKA KAPAK:
Tik tak tik tak Savaş. Başlamak. Üzere. Juliette, sonunda Omega Noktası'na ulaştı. Onu seven ve özel yetenekleri olan insanların yasadığı, yeraltı direnişinin merkezine. Yeniden Kuruluş'tan ve silah olarak kullanılmanın verdiği acıdan kaçmayı başarmıştı. Artık Adam'ı sevmekte özgürdü. Ama ölümcül dokunuştan asla kurtulamayacaktı; düşündüğünden de çok onu isteyen Warner'dan da. Bana Dokunma ile başlayan nefes kesici serinin bu bölümünde, Juliette yaşamını değiştirecek kararı vermek zorunda. Asıl istediği ile olması gereken arasında bir seçim yapmalı ve sonucun tüm yaşamını değiştireceğini unutmamalı. Kalbi ve Adam'ın yaşamı arasında korkunç bir seçim Juliette'i bekliyor.
YORUMUM:

İlk kitabın yorumunda kitap için “ seriye başlangıç niteliğinde olarak” gördüğümden eksikleri ve olaysız oluşunu buna bağlamıştım.(İlk kitabın yorumu için tık) Yani Bana Dokunma kitabı seriye giriş niteliğindeydi. İkinci kitabı ise gelişme. Kitap hakkındaki düşüncelerimi nasıl yazabileceğimi bilmiyorum çünkü çok beğendim. İlk kitapta evet biraz hayal kırıklığı yaşamış olabilirim ama ikinci kitap harikaydı.

Öncelikle kitaba ilk başladığımda içine girmekte zorlandım. Çevirmeni değişmiş ve ilk kitap şimdiki zamanla çevrilmişken ikinciyi geniş zamanla çevirmişler. Yazarın anlatımı farklı olduğu için çevirildiğinde orijinalliğini yitiriyor.Keşke orijinal diliyle okuyabilseydim eminim daha çok keyif alırdım. Çünkü sürekli yazım hataları vs görmek sinirlerimi ayrı bozdu.

İlk kitapta karakterlerden bir tek Kenji’ye ısındığımı söylemiştim ve ikinci kitapta onu daha da çok sevdim. Juliette karakteri ilk kitapta neyse oydu. Aynı kendine güveni olmayan tavırlarını sergilemeye devam etti. Ben ilk kitabın sonunda burası -SPOILER-  Omega Noktası’na gidip orada onun gibi güçleri olan kişiler olduğunu öğrenmiştik.-SPOILER BİTTİ- Juliette’in daha güçlü olması gerekirken ilk kitaptaki ağlamalı, karışık duygular içine girmesi 2 hafta sürdü.Tamam ilk kitapta öyle olması gayet normaldi içinde bulunduğu durumlardan dolayı ama ikinci kitapta daha güçlü biri olacağını düşünmüştüm.

Bu kitapta artık savaş başlıyor. Tam olarak aradığım tempo bu kitapta vardı. Sırlar, aşk, heyecan.. Gerçi ben o sırrı daha önce bir yerde yanlışlıkla okumuştım. Yediğim en büyük spoilerdı. Ama o kısmı okurken yinede şaşırdım.


Gelelim Adam’a. Gerçekten çok üzülüyorum ya. İki kişi arasında kalmak. Birisinin mükemmel derecede iyi diğerinin -bu kişi Warner- acımasız ve bir o kadar sevgiye muhtaç olması. Çıldırıyorum. Bu kitapta Warner hakkında daha çok bilgi ediniyoruz. YAŞASIN WARNERLI SAHNELER. Onun sahneleri gelsin diye kitabı hemencecik yalayıp yuttum. EVET birinci kitapta #teamkenji demiştim ama şimdi #TEAMWARNER !!! Ama bir yandan da Adam’ın üzülmemesini onunda iyi olmasını istiyorum. Evet Juliette kafa karışıklığını anlayabiliyorum.

İlk kitabı bitirmemin ardından hemen ikinciye başlamıştım ve resmen içine hapsoldum ve kafamı kitaptan kaldıramadım. O kadar akıcıydı ki. Ve bilin bakalım üçüncü kitap kimde yok L Bu kadar heyecanlı bir yerde biteceğini ve kitabı bu kadar fazla sevebileceğimi bilmiyordum. Teşekkürler Tahereh ne güzel ters köşeler yaptın öyle.

Yazarın anlatım biçimini çok seviyorum. İlk kitapta da sevdiğimi belirmiştim. Duyguları ifade edişi, betimlemeleri, benzetmeleri.Ve o meşhur inkar cümlelerinin üstünün çizilmesi.


Üçüncü kitapta daha bomba şeyler olacağından şimdiden eminim ve o kitabı hemeen okumalıyım.İlk kitabı okuyup beğenmediyseniz veya orta karar bulduysanız ikinci kitaba bir şans verin derim. İlk kitaptan kat ve kat daha güzel.Ve tekrar söylüyorum. Bu serinin kapakları neden bu kadar içerikle ALAKASIZ! Orijinalleri gördükçe sinir tepeme vuruyor.

ALINTILAR:

"Dinle, bu adamda ne bulduğunu bilmiyorum ama onunla aynı yerde yaşamayı bir denemen gerek. Herif acayip aksi."
"Aksi değilim..."
"Öylesin birader." Kenji çatal kaşığı bir kenara bırakıyor. "Aksisin. Sürekli 'Kapa çeneni Kenji', 'Git yat Kenji', 'Kimse seni çıplak görmek istemiyor Kenji' gibi laflar ediyorsun. Oysa ben adım gibi biliyorum ki beni çıplak görmek isteyecek binlerce kişi var."


*****

"Gerçek," diyor, "bana neden yalanlar arasında yaşamayı tercih ettiğimi acıyla anımsatıyor." -WARNER

*****

Gülümsediğini görüyorum.
Gamzeleri var.
Tartışmasız, gördüğüm en güzel şey.

*****

"Kitaplar," diyor, "kolayca yok edilir. Fakat sözcükler insanlar onları anımsadığı sürece yaşar."

*****

"İsmimi söylemen hoşuma gidiyor aşkım," diyor. "Sebebini bilmesem de."
"Adın Warner değil," diye çıkışıyorum. "Adın Aaron."
Şimdi gülümsemesi iyice yayvanlaşıyor. "Tanrım, bu çok hoş,"
"Adın mı?"
"Sadece sen söylediğinde."

*****

"Lütfen,"
"Lütfen bunu yaptım diye vurma beni," diyor.
Ve beni öpüyor.

*****

Ben trenin ta kendisiyim. 
Kontrolden çıkanım ben.
Çünkü bazen kendinize bakıp olabileceğiniz her şeyi, her şey farklı olursa belki nasıl biri olabileceğinizi görürsünüz. Ve dikkatlice baktığınızda gördüğünüz sizi korkutur, gördüğünüz karşısında kendinize fırsatını bulsanız neler yapabileceğiniz sorusunu sorarsınız. Tanımak istemediğiniz farklı bir yanınız olduğunu bilirsiniz; gün ışığında görmek istemediğiniz bir yanınız. Tüm hayatınızı o yanınızı itip gözden, zihninizden uzaklaştırmakla geçirirsiniz. O yanınız yokmuş gibi davranırsınız.
Uzunca bir süre öyle yaşarsınız.
Uzunca bir süre emniyette olursunuz.
Sonra bir anda her şey tersine döner.

*****

Warner kapağını kapattığı günlüğün üzerine elini koyup "Biliyor musun?" diyor. Günlüğü koruyor gibi. Gözlerini ona dikiyor. "O sayfayı okuduktan sonra günlerce uyumadım. Seni sokaklarda kimin kovaladığını, kimden kaçtığını öğrenmek istedim hep." Sonra yumuşak bir sesle "Onları bulmak istedim," diyor, "kollarını ve bacaklarını tek tek koparmak. Duyduğunda dehşeye düşeceğin korkunç yöntemlerle onları öldürmek istedim."

*****

Uzunca bir süre bana bakıyor. Sorumu yanıtlamadan. Ardından konuşmaya başlıyor. "En karanlık günlerde aydınlık, en soğuk günlerde sıcak bir yer araman gerek; en kasvetli günlerde gözlerini ileriye ve yukarıya dikmeli ve en kederli günlerde yaşlar akıtsınlar diye açık tutmalısın. Sonra da bırak kurusunlar. Bırak acıyı arındırıp etraflarını yine yenilenmiş ve berrak görsünler."
"Bunu ezberinde tuttuğuna inanamıyorum," diye fısıldıyorum.
Yeniden arkasına yaslanıyor. Gözlerini tekrar yumuyor. "Bu hayata dair hiçbir şey bana asla anlamlı gelmeyecek olsa da elimde değil, paranın üstünü alıyor ve bozuklukların hatalarımızın bedelini ödemeye yeteceğini ümit ediyorum."

*****

"Se-sen arkadaşlık istediğini söylemiştin..."
"Evet," diyor, yutkunuyor. "Öyle söyledim. Hala da söylüyorum. Arkadaşın olmak istiyorum," Başını salladığını aramızdaki havanın hafif hareketinden hissediyorum. "Ümitsizce aşık olduğun arkadaşın olmak istiyorum. Kollarına, yatağına, kafanın içine kısılmış gizli dünyana aldığın arkadaş. O tür bir arkadaş olmak istiyorum. Konuştuğunda sözlerini ve dudaklarının aldığı şekli aklına kazıyan arkadaşın. Bedeninin her kıvrımını, her çilini, her ürpertisini tanımak istiyorum Juliette..."

PUANIM:
4.5/5

17 Eylül 2016 Cumartesi

Bana Dokunma(Shatter Me #1) -Tahereh Mafi | Kitap Yorumu

Kitabın Adı: Bana Dokunma
Orijinal Adı: Shatter Me
Yazar: Tahereh Mafi
Tür: Paranormal, distopya, aşk
Sayfa: 332
Seri: Shatter Me #1
Yayınevi: Dex Yayınları
















ARKA KAPAK:
Juliette tam 264 gündür kimseye dokunmadı. En son birine dokunması bir kazaydı. Ama Yeniden Kuruluş onu cinayetten içeri tıktı. Juliette'in dokunuşunun neden bu kadar ölümcül olduğunu kimse bilmiyor. Kimseye bir zarar vermediği sürece bu durum kimsenin de umurunda değil çünkü dünya zaten perişan durumda. Her gün yeni bir hastalık ortaya çıkıyor, gıda sıkıntısı had safhada, gökyüzünde tek bir kuş kalmadı ve bulutlar garip bir renkte.
Yeniden Kuruluş, yeni düzenin tek çare olduğunu iddia ettiği için Juliette'i bir hücreye kapattı. Hayatta kalan bir avuç insan ise savaş naraları atıyor. İşte bu yüzden Yeniden Kuruluş fikir değiştirmek üzere. Juliette onlar için mükemmel bir silah olabilir. Juliette, yeni düzenin tek silahı olabilir. Juliette karar asamasında. Ya bir silah olacak. Ya da bir asi.
YORUMUM:

Kitabın konusunu ilk okuduğumda kitabı çok seveceğimi düşünüyordu ki zaten sevdim de. Ama distopya konulu bir kitap için biraz eksikleri olduğunu düşünüyorum. Olaylar çok sıradandı ve harika bir kurgusu yoktu ama kesinlikle çerezlik okunabilir bir kitaptı. Zaten serinin başlangıç kitabı olarak konuya giriş niteliğinde görürsek fena değildi.

Yazarın dilini sevdim. Farklıydı. Juliette’nin inkar ettiği cümlelerinin üzerlerinin çizilmesini sevdim. Kitaba ayrı bir hava katmıştı. Ve Juliette’in içinde bulunduğu durumu, duygularını çok iyi aktardığını düşünüyorum yazarın. Ama çeviredeki bariz hatalar göze çok çarpıyordu. Yazım hataları vs.

Konusu gayet özgün ve ilgi çekiciydi. Biraz The Nine Lives of Chloe King dizisine benzettim. O diziyide çok severdim. Bu tarz konulu kitapları ayrı seviyorum.

Karakter olarak en çok Kenji’ye ısındım. Adam’ı sevdim.Yani Juliette ile olan yakınlığı biraz çabuk oldu gibi ama neyseki vıcık vıcık ilişkileri de yoktu. Warner’ı daha fazla sevmiş olabilirim ama. Soğuk, kendinden emin bir o kadar da kötü. Yani genelde her zaman başkarakter olan erkekleri daha çok severim ama Warner’ı da ayrı sevdim. İçlerde bir yerlerde iyi birisi olduğuna eminim. Tabi bunu diğer kitaplarda göreceğiz. (Bu arada seri hakkında büyük bir spoiler yemiş olabirim cryyyyyyyyyy)

Dediğim gibi olaylar biraz yavandı. Daha farklı şeyler bekledim diye mi bana böyle geldi bilmiyorum ama çok tahmin edilebilir şeyler oldu. Ve sonu daha önemli bir yerde bitebilirdi.Böyle heyecansız bir yerde bitince ikinci kitaba başlamak için havaya giremiyorum. Muhteşem bir distopyaydı diyemem. Ama akıcı ve okunabilir bir kitaptı.Serinin diğer kitaplarında neler olacağını merak ediyorum.

Son olarak kitabın bu anlamsız kapağında bahsetmek istiyorum. İÇERİKLE ALAKASIZ! Orijinal kapakları gördükten sonra resmen içim cız etti.

Ve eğer bir team seçmem gerekirse kesinlikle #teamkenji :D

Orijinal kapağın güzelliği :((((
ALINTILAR


 "Katlanıp kitap sayfalarının arasına konmuş bir şekilde yaşadım hayatımı.
İnsan ilişkilerinin yokluğunda kağıttan karakterlerle aramda bağ kurdum. Tarihe mal olmuş hikayelerle aşkı ve kaybı yaşadım; ilişkilendirme yoluyla ergenliği yaşadım. Beni dünyam, iç içe geçmiş sözcüklerden oluşan bir ağ; bir uzuv diğerine, kemikler sinirlere, düşünceler imgelere bağlanmış. Ben harflerden oluşan bir varlık, cümlelerin yarattığı bir yaratık, kurgu aracılığıyla oluşturulmuş bir hayal ürünüydüm."

*****

Bazen çok ama çok hareketsiz kalırsam, hiç kıpırdamazsam işlerin değişeceğini düşünüyordum. Kendimi dondurursam acıyı da dondururum sanıyordum. Zaman durursa hiçbir şey ters gidemezdi.

*****

Gözlerim iki profesyonel yankesiciydi, zihnimde saklamak için her şeyi çalıyorlardı.

****

Warner: En azından ben dürüstüm.
Juliette: Yalancı olduğunu az önce sen de kabul ettin.
Warner: En azından yalancı olduğum konusunda da dürüstüm.

*****

Ay ise sadık bir arkadaştı.
Hiç gitmezdi. Daima oradaydı, bizi izlerdi, sadıktı, bizi aydınlık ve karanlık anılarımızda tanır, tıpkı bizim gibi sonsuza dek değişirdi. Her gün kendisinin farklı bir versiyonu olurdu. Bazen zayıf ve solgun, bazen de güçlü ışık saçan bir ay olurdu. Ay, insan olmak ne demek, bilirdi.
Belirsiz. Yalnız. Eksikliklerle oyulmuş.

PUANIM:
3.6 /5

Letgo & Okuoku Kitap Alışverişi


Herkese merhabaaaaa! Daha önce bu alışverişimi instagram sayfamda(bilmeyenler için tık.) paylaşmıştım ama burda paylaşmayı unutmuşum. Öyleyse hemen neler aldığıma geçelim.

Öncelikle ilk alışverişimi Letgo'dan yaptım. Letgo insanların eşyalarını vs sattığı bir yer/uygulama.Genelde ikinci el oluyorlar. Daha önce Percy Jackson serisini uygun bir fiyata oradan almıştım ve kitaplar tertemizdi. Bir gün letgo da gezerken bir baktım Ölümcül Oyuncaklar serisi için satıcı 80 tl demiş. Ve hepsi tertemiz. Sonra ben satıcıya 50 tl olur mu diye mesaj attım ve o da olabileceğini söyledi. Ve Percy Jackson'un yan üç kitabını da 15 tl ye aynı satıcıdan toplu olarak aldım. Yani bu 9 tane tertemiz kitabı(hatta hiç okunmamış gibiler) 65 tl ye aldım. 

Kemikler Şehri
Küller Şehri
Camlar Şehri
Düşmüş Melekler Şehri
Kayıp Ruhlar Şehri
Cennet Ateşi Şehri
Kayıp Kahraman
Neptün'ün Oğlu
Athena'nın İşareti


Bir diğer alışverişim ise okuoku sitesinden oldu. Bayramdan önceki hafta sipariş vermiştim ve gelmesi biraz sıkıntılı oldu çünkü ups kargoyla olaylar yaşadım. Ups kargoyu ne kadar sevdiğimden her zaman bahsederim ama bu sefer beni çıldırttılar. Kargom şubeye geldikten 5 gün sonra elime ulaştı. O da 85 kere aramam(abartmıyorum) ve ups merkezine o şubeyi şikayet etmem üzerine. (Ups meydan şubedeki Funda'ya selamlar :D ) Neyse sonuçta kargom geldi ama bende sinir stres oldum. Hatta daha internetten alışveriş yapmak bile içimden gelmiyor. Gelelim burdan aldığım kitaplara.
Ev Kızı Evren
Hayalet Kalp
Alice Hakkındaki Gerçek
Başmeleğin Öpücüğü
Kargalar Meclisi
Akıl Çıkmazı

Hiçbirinde hasar yok. Bu yüzden ayrı bir mutlu oldum. Bir alışveriş yazısının daha sonuna geldik. W'yi bitirdikten sonra onun da yorumunu hemen gireceğim.(Kardeşim sağolsun hala izleyemedik)

9 Eylül 2016 Cuma

Alice Hakkındaki Gerçek-Jennifer Mathieu | Kitap Yorumu




Kitap Adı: Alice Hakkındaki Gerçek
Özgün Adı: The Truth About Alice
Kitap Yazarı: Jennifer Mathieu
Çeviren: Boran Evren
Yayınevi: Yabancı

Türü: Genç-Yetişkin
Sayfa Sayısı: 259
Baskı Yılı: 2016
















KONUSU:
Elaine O’Dera (okulun en popüler kızı) bir gün evinde bir parti veriyor. Alice (Elaine’in partisine gidecek kadar popüler olan kız) hakkında o gece iki erkekle yattığı dedikodusu çıkıyor. O partiden sonra okuldaki herkes tarafından Alice sürtük damgası yiyor ve dışlanıyor.Bunun üstüne bir de o gece onunla birlikte olduğu düşünülen Brandon bir araba kazasında ölüyor ve ölümünden Alice i suçlu tutuyorlar.
 YORUMUM:

Bizde o gece olan olayları dört kişinin ağzından okuyoruz. Elaine (popüler kız), Josh (Brandon ile arabada olup kurtulan çocuk), Kelsie(Alice’in en yakın arkadaşı mı demeliyim bilmiyorum) ve Kurt (lisenin inek öğrencisi). 

Kitaba dün başladım ve o kadar akıcıydı ki gün içinde bitirdim zaten 200 küsür sayfaydı. Kitap boyunca o gece Alice hakkında yaşananları ve yapılan zorbalıkları bu dört kişinin ağzından okuyoruz. Bana kalırsa konusu çok klişeydi. Herhangi bir Amerikan kötü kızlar konulu filmlere benziyordu. Dedikodular, iftiralar, okulun havalı kızı vs vs. Yazarın vermek istediği mesaj “söylenen bir yalanın bir kişinin hayatını nasıl olumsuz etkilediği” iyi işlenmişti.


En sevdiğim yönü olayın o dört karakter ağzından anlatılışıydı. Karakter bakımındansa en çok Kurt ve Eleine’i sevdim. Kelsie karakterini bir kaşık suda boğmak istedim öyle yakın arkadaş olmaz olsun.

Hele kitabın sonu beni hiç tatmin etmedi. Zaten kitap olaysız bir şekilde ilerlerken sonununda öyle sıradan bitmesi kitabı daha çok sevmememe yol açtı.Ve Alice’in ağzından okuduğumuz son bölüm çok yetersizdi. Karakterlerin kişiliklerini ne kadar güzel yazmış olsada ve kitap fazlasıyla akıcı olsada kitabı pek sevemedim.Hiç değilse bari sonu biraz sağlam olsaymış.

Ama siz ben Mean Girls temalı kitapları seviyorum bir göz atayım derseniz çabucak bitirebileceğiniz bir kitap. Ben bu tür konuları filmlerde izlemeyi daha çok seviyorum açıkcası o yüzden pek sevemedim galiba. Eğer başlayacaksanız büyük beklentilerle başlamayın.

"İnsanlar bir günde adi ve zalim olmuyorlar. Bu, insan doğasında yok. Ancak onlara yeterince zaman verirseniz sonunda dünyanın en kalp kırıcı şeylerini yaparlar."


Bu alıntıda kitabı özetler nitelikte.

Son olarak kitabın cildinden bahsetmek istiyorum. Tek kelimeyle harika! Kitabın içeriğini fazlasıyla yansıttığını düşünüyorum. Zaten Yabancı Yayınları’nın ciltlilerine bayılmamak elde değil.


Kitap ismi:4 (%5)
Kapak Tasarımı:5 (%5)
Konu ve Özgünlük:2 (%25)
Kurgu:1 (%30)
Anlatım ve Akıcılık :4 (%35)
PUANIM:2.65