Orijinal Adı: Shatter Me
Yazar: Tahereh Mafi
Tür: Paranormal, distopya, aşk
Sayfa: 332
Seri: Shatter Me #1
Yayınevi: Dex Yayınları
ARKA KAPAK:Juliette tam 264 gündür kimseye dokunmadı. En son birine dokunması bir kazaydı. Ama Yeniden Kuruluş onu cinayetten içeri tıktı. Juliette'in dokunuşunun neden bu kadar ölümcül olduğunu kimse bilmiyor. Kimseye bir zarar vermediği sürece bu durum kimsenin de umurunda değil çünkü dünya zaten perişan durumda. Her gün yeni bir hastalık ortaya çıkıyor, gıda sıkıntısı had safhada, gökyüzünde tek bir kuş kalmadı ve bulutlar garip bir renkte.
Yeniden Kuruluş, yeni düzenin tek çare olduğunu iddia ettiği için Juliette'i bir hücreye kapattı. Hayatta kalan bir avuç insan ise savaş naraları atıyor. İşte bu yüzden Yeniden Kuruluş fikir değiştirmek üzere. Juliette onlar için mükemmel bir silah olabilir. Juliette, yeni düzenin tek silahı olabilir. Juliette karar asamasında. Ya bir silah olacak. Ya da bir asi.
YORUMUM:
Kitabın konusunu ilk okuduğumda kitabı çok seveceğimi
düşünüyordu ki zaten sevdim de. Ama distopya konulu bir kitap için biraz eksikleri olduğunu
düşünüyorum. Olaylar çok sıradandı ve harika bir kurgusu yoktu ama kesinlikle
çerezlik okunabilir bir kitaptı. Zaten serinin başlangıç kitabı olarak konuya
giriş niteliğinde görürsek fena değildi.
Yazarın dilini sevdim. Farklıydı. Juliette’nin inkar ettiği
cümlelerinin üzerlerinin çizilmesini sevdim. Kitaba ayrı bir hava katmıştı. Ve
Juliette’in içinde bulunduğu durumu, duygularını çok iyi aktardığını
düşünüyorum yazarın. Ama çeviredeki bariz hatalar göze çok çarpıyordu. Yazım hataları
vs.
Konusu gayet özgün ve ilgi çekiciydi. Biraz The Nine Lives
of Chloe King dizisine benzettim. O diziyide çok severdim. Bu tarz konulu
kitapları ayrı seviyorum.
Karakter olarak en çok Kenji’ye ısındım. Adam’ı sevdim.Yani
Juliette ile olan yakınlığı biraz çabuk oldu gibi ama neyseki vıcık vıcık
ilişkileri de yoktu. Warner’ı daha fazla sevmiş olabilirim ama. Soğuk,
kendinden emin bir o kadar da kötü. Yani genelde her zaman başkarakter olan
erkekleri daha çok severim ama Warner’ı da ayrı sevdim. İçlerde bir yerlerde
iyi birisi olduğuna eminim. Tabi bunu diğer kitaplarda göreceğiz. (Bu arada
seri hakkında büyük bir spoiler yemiş olabirim cryyyyyyyyyy)
Dediğim gibi olaylar biraz yavandı. Daha farklı şeyler bekledim diye mi
bana böyle geldi bilmiyorum ama çok tahmin edilebilir şeyler oldu. Ve sonu daha
önemli bir yerde bitebilirdi.Böyle heyecansız bir yerde bitince ikinci kitaba
başlamak için havaya giremiyorum. Muhteşem bir distopyaydı diyemem. Ama akıcı
ve okunabilir bir kitaptı.Serinin diğer kitaplarında neler olacağını merak
ediyorum.
Son olarak kitabın bu anlamsız kapağında bahsetmek
istiyorum. İÇERİKLE ALAKASIZ! Orijinal kapakları gördükten sonra resmen içim
cız etti.
Ve eğer bir team seçmem gerekirse kesinlikle #teamkenji :D
Orijinal kapağın güzelliği :(((( |
ALINTILAR
İnsan ilişkilerinin yokluğunda kağıttan
karakterlerle aramda bağ kurdum. Tarihe mal olmuş hikayelerle aşkı ve kaybı
yaşadım; ilişkilendirme yoluyla ergenliği yaşadım. Beni dünyam, iç içe geçmiş
sözcüklerden oluşan bir ağ; bir uzuv diğerine, kemikler sinirlere, düşünceler
imgelere bağlanmış. Ben harflerden oluşan bir varlık, cümlelerin yarattığı bir
yaratık, kurgu aracılığıyla oluşturulmuş bir hayal ürünüydüm."
*****
Bazen çok ama
çok hareketsiz kalırsam, hiç kıpırdamazsam işlerin değişeceğini düşünüyordum.
Kendimi dondurursam acıyı da dondururum sanıyordum. Zaman durursa hiçbir şey
ters gidemezdi.
*****
Gözlerim iki
profesyonel yankesiciydi, zihnimde saklamak için her şeyi çalıyorlardı.
****
Warner: En azından
ben dürüstüm.
Juliette: Yalancı olduğunu az önce sen de kabul ettin.
Warner: En azından yalancı olduğum konusunda da dürüstüm.
Juliette: Yalancı olduğunu az önce sen de kabul ettin.
Warner: En azından yalancı olduğum konusunda da dürüstüm.
*****
Ay ise sadık
bir arkadaştı.
Hiç gitmezdi. Daima oradaydı, bizi izlerdi, sadıktı, bizi aydınlık ve karanlık anılarımızda tanır, tıpkı bizim gibi sonsuza dek değişirdi. Her gün kendisinin farklı bir versiyonu olurdu. Bazen zayıf ve solgun, bazen de güçlü ışık saçan bir ay olurdu. Ay, insan olmak ne demek, bilirdi.
Belirsiz. Yalnız. Eksikliklerle oyulmuş.
Hiç gitmezdi. Daima oradaydı, bizi izlerdi, sadıktı, bizi aydınlık ve karanlık anılarımızda tanır, tıpkı bizim gibi sonsuza dek değişirdi. Her gün kendisinin farklı bir versiyonu olurdu. Bazen zayıf ve solgun, bazen de güçlü ışık saçan bir ay olurdu. Ay, insan olmak ne demek, bilirdi.
Belirsiz. Yalnız. Eksikliklerle oyulmuş.
PUANIM:
3.6 /5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder