23 Eylül 2016 Cuma

Beni Bırakma(Shatter Me #2) -Tahereh Mafi | Kitap Yorumu

Kitabın Adı: Beni Bırakma
Özgün Adı: Unravel Me
Yazar : Tahereh Mafi
Tür: Paranormal, Distopta, Aşk
Seri Sıralama : Shatter Me #2
Sayfa Sayısı: 424
Yayınevi: DEX
















ARKA KAPAK:
Tik tak tik tak Savaş. Başlamak. Üzere. Juliette, sonunda Omega Noktası'na ulaştı. Onu seven ve özel yetenekleri olan insanların yasadığı, yeraltı direnişinin merkezine. Yeniden Kuruluş'tan ve silah olarak kullanılmanın verdiği acıdan kaçmayı başarmıştı. Artık Adam'ı sevmekte özgürdü. Ama ölümcül dokunuştan asla kurtulamayacaktı; düşündüğünden de çok onu isteyen Warner'dan da. Bana Dokunma ile başlayan nefes kesici serinin bu bölümünde, Juliette yaşamını değiştirecek kararı vermek zorunda. Asıl istediği ile olması gereken arasında bir seçim yapmalı ve sonucun tüm yaşamını değiştireceğini unutmamalı. Kalbi ve Adam'ın yaşamı arasında korkunç bir seçim Juliette'i bekliyor.
YORUMUM:

İlk kitabın yorumunda kitap için “ seriye başlangıç niteliğinde olarak” gördüğümden eksikleri ve olaysız oluşunu buna bağlamıştım.(İlk kitabın yorumu için tık) Yani Bana Dokunma kitabı seriye giriş niteliğindeydi. İkinci kitabı ise gelişme. Kitap hakkındaki düşüncelerimi nasıl yazabileceğimi bilmiyorum çünkü çok beğendim. İlk kitapta evet biraz hayal kırıklığı yaşamış olabilirim ama ikinci kitap harikaydı.

Öncelikle kitaba ilk başladığımda içine girmekte zorlandım. Çevirmeni değişmiş ve ilk kitap şimdiki zamanla çevrilmişken ikinciyi geniş zamanla çevirmişler. Yazarın anlatımı farklı olduğu için çevirildiğinde orijinalliğini yitiriyor.Keşke orijinal diliyle okuyabilseydim eminim daha çok keyif alırdım. Çünkü sürekli yazım hataları vs görmek sinirlerimi ayrı bozdu.

İlk kitapta karakterlerden bir tek Kenji’ye ısındığımı söylemiştim ve ikinci kitapta onu daha da çok sevdim. Juliette karakteri ilk kitapta neyse oydu. Aynı kendine güveni olmayan tavırlarını sergilemeye devam etti. Ben ilk kitabın sonunda burası -SPOILER-  Omega Noktası’na gidip orada onun gibi güçleri olan kişiler olduğunu öğrenmiştik.-SPOILER BİTTİ- Juliette’in daha güçlü olması gerekirken ilk kitaptaki ağlamalı, karışık duygular içine girmesi 2 hafta sürdü.Tamam ilk kitapta öyle olması gayet normaldi içinde bulunduğu durumlardan dolayı ama ikinci kitapta daha güçlü biri olacağını düşünmüştüm.

Bu kitapta artık savaş başlıyor. Tam olarak aradığım tempo bu kitapta vardı. Sırlar, aşk, heyecan.. Gerçi ben o sırrı daha önce bir yerde yanlışlıkla okumuştım. Yediğim en büyük spoilerdı. Ama o kısmı okurken yinede şaşırdım.


Gelelim Adam’a. Gerçekten çok üzülüyorum ya. İki kişi arasında kalmak. Birisinin mükemmel derecede iyi diğerinin -bu kişi Warner- acımasız ve bir o kadar sevgiye muhtaç olması. Çıldırıyorum. Bu kitapta Warner hakkında daha çok bilgi ediniyoruz. YAŞASIN WARNERLI SAHNELER. Onun sahneleri gelsin diye kitabı hemencecik yalayıp yuttum. EVET birinci kitapta #teamkenji demiştim ama şimdi #TEAMWARNER !!! Ama bir yandan da Adam’ın üzülmemesini onunda iyi olmasını istiyorum. Evet Juliette kafa karışıklığını anlayabiliyorum.

İlk kitabı bitirmemin ardından hemen ikinciye başlamıştım ve resmen içine hapsoldum ve kafamı kitaptan kaldıramadım. O kadar akıcıydı ki. Ve bilin bakalım üçüncü kitap kimde yok L Bu kadar heyecanlı bir yerde biteceğini ve kitabı bu kadar fazla sevebileceğimi bilmiyordum. Teşekkürler Tahereh ne güzel ters köşeler yaptın öyle.

Yazarın anlatım biçimini çok seviyorum. İlk kitapta da sevdiğimi belirmiştim. Duyguları ifade edişi, betimlemeleri, benzetmeleri.Ve o meşhur inkar cümlelerinin üstünün çizilmesi.


Üçüncü kitapta daha bomba şeyler olacağından şimdiden eminim ve o kitabı hemeen okumalıyım.İlk kitabı okuyup beğenmediyseniz veya orta karar bulduysanız ikinci kitaba bir şans verin derim. İlk kitaptan kat ve kat daha güzel.Ve tekrar söylüyorum. Bu serinin kapakları neden bu kadar içerikle ALAKASIZ! Orijinalleri gördükçe sinir tepeme vuruyor.

ALINTILAR:

"Dinle, bu adamda ne bulduğunu bilmiyorum ama onunla aynı yerde yaşamayı bir denemen gerek. Herif acayip aksi."
"Aksi değilim..."
"Öylesin birader." Kenji çatal kaşığı bir kenara bırakıyor. "Aksisin. Sürekli 'Kapa çeneni Kenji', 'Git yat Kenji', 'Kimse seni çıplak görmek istemiyor Kenji' gibi laflar ediyorsun. Oysa ben adım gibi biliyorum ki beni çıplak görmek isteyecek binlerce kişi var."


*****

"Gerçek," diyor, "bana neden yalanlar arasında yaşamayı tercih ettiğimi acıyla anımsatıyor." -WARNER

*****

Gülümsediğini görüyorum.
Gamzeleri var.
Tartışmasız, gördüğüm en güzel şey.

*****

"Kitaplar," diyor, "kolayca yok edilir. Fakat sözcükler insanlar onları anımsadığı sürece yaşar."

*****

"İsmimi söylemen hoşuma gidiyor aşkım," diyor. "Sebebini bilmesem de."
"Adın Warner değil," diye çıkışıyorum. "Adın Aaron."
Şimdi gülümsemesi iyice yayvanlaşıyor. "Tanrım, bu çok hoş,"
"Adın mı?"
"Sadece sen söylediğinde."

*****

"Lütfen,"
"Lütfen bunu yaptım diye vurma beni," diyor.
Ve beni öpüyor.

*****

Ben trenin ta kendisiyim. 
Kontrolden çıkanım ben.
Çünkü bazen kendinize bakıp olabileceğiniz her şeyi, her şey farklı olursa belki nasıl biri olabileceğinizi görürsünüz. Ve dikkatlice baktığınızda gördüğünüz sizi korkutur, gördüğünüz karşısında kendinize fırsatını bulsanız neler yapabileceğiniz sorusunu sorarsınız. Tanımak istemediğiniz farklı bir yanınız olduğunu bilirsiniz; gün ışığında görmek istemediğiniz bir yanınız. Tüm hayatınızı o yanınızı itip gözden, zihninizden uzaklaştırmakla geçirirsiniz. O yanınız yokmuş gibi davranırsınız.
Uzunca bir süre öyle yaşarsınız.
Uzunca bir süre emniyette olursunuz.
Sonra bir anda her şey tersine döner.

*****

Warner kapağını kapattığı günlüğün üzerine elini koyup "Biliyor musun?" diyor. Günlüğü koruyor gibi. Gözlerini ona dikiyor. "O sayfayı okuduktan sonra günlerce uyumadım. Seni sokaklarda kimin kovaladığını, kimden kaçtığını öğrenmek istedim hep." Sonra yumuşak bir sesle "Onları bulmak istedim," diyor, "kollarını ve bacaklarını tek tek koparmak. Duyduğunda dehşeye düşeceğin korkunç yöntemlerle onları öldürmek istedim."

*****

Uzunca bir süre bana bakıyor. Sorumu yanıtlamadan. Ardından konuşmaya başlıyor. "En karanlık günlerde aydınlık, en soğuk günlerde sıcak bir yer araman gerek; en kasvetli günlerde gözlerini ileriye ve yukarıya dikmeli ve en kederli günlerde yaşlar akıtsınlar diye açık tutmalısın. Sonra da bırak kurusunlar. Bırak acıyı arındırıp etraflarını yine yenilenmiş ve berrak görsünler."
"Bunu ezberinde tuttuğuna inanamıyorum," diye fısıldıyorum.
Yeniden arkasına yaslanıyor. Gözlerini tekrar yumuyor. "Bu hayata dair hiçbir şey bana asla anlamlı gelmeyecek olsa da elimde değil, paranın üstünü alıyor ve bozuklukların hatalarımızın bedelini ödemeye yeteceğini ümit ediyorum."

*****

"Se-sen arkadaşlık istediğini söylemiştin..."
"Evet," diyor, yutkunuyor. "Öyle söyledim. Hala da söylüyorum. Arkadaşın olmak istiyorum," Başını salladığını aramızdaki havanın hafif hareketinden hissediyorum. "Ümitsizce aşık olduğun arkadaşın olmak istiyorum. Kollarına, yatağına, kafanın içine kısılmış gizli dünyana aldığın arkadaş. O tür bir arkadaş olmak istiyorum. Konuştuğunda sözlerini ve dudaklarının aldığı şekli aklına kazıyan arkadaşın. Bedeninin her kıvrımını, her çilini, her ürpertisini tanımak istiyorum Juliette..."

PUANIM:
4.5/5

1 yorum:

  1. Seni mim'e etiketledim^^ Beklerim :*
    http://fightiingg.blogspot.com.tr/2016/09/mimyazn-enleri.html

    YanıtlaSil